yanıp bir nâr-ı ruhsâra çırâğân olduğun var mı
senin pervâne-veş şem'a şebistân olduğun var mı
demişsin ey sabâ yok bâğ-ı dilde sünbül-i efkâr
hevâ-yi zülf-i yâr ile perişân olduğun var mı
gürûh-ı zen-perestânın demişsin pîriyim zâhid
senin beyt-i sanemde şeyh-i san'ân olduğun var mı
visâl-i 'iyd-i edhâdan nice ümmîd edersin sen
o şûhun bismil-i 'iydinde kurbân olduğun var mı
niceler tâlib-i feyz-i mahabbet olmak isterler
senin ol tekke-i uşşâka mihmân olduğun var mı
züleyhâ-yı murâda nâil olmak hayli müşkildir
azîzim yusûf-âsa bend-i zindân olduğun var mı
perî rü'yâda teshîr eylemekse maksadın ey dil
fehîma mülk-i belkîs'e süleymân olduğun var mı
[sunar bir câm-ı memlû bin tehî peymâneden sonra
felek ehl-i dili dilşâd eder ammâ neden sonra]
Gazel: Fehîm
Gazelhân: Kazancı Bedîh
Yorumlar
Yorum Gönder