klasik düşünce o konuda değerli üyeleri sizi tekrar saygı ve sevgiler selamlıyorum Heideggerin ara bu hafta sonlandırıyoruz ve ayda gelin aristoteles'in metafiziğinin teta kitabının yorumuyla bitiriyoruz Heidegger 1931 ve 32 yıllarında bir ders veriyor bu vermiş olduğu ders aristoteles'in teta kitabının 1 ve 3 kesimleri ile ilgili daha doğrusu oldukça kısa bir bölümüyle ilgili geri kalan kısmını maalesef yorumlayamıyor aydager fakat yorumladığı şekliyle de kitap yaklaşık 200 küsur sayfa 225 sayfalık bir yorum Türkçeye çevrildi Saffet Babür tarafından Bilge su yayınlarından çıktı kitap hem Almancası ile hem de Türkçesiyle basıldı şimdi isterseniz Hemen başlayalım aristoteles'in teta kitabı dünamiz energeyle problemi ile ilgili yani Türkçesiyle söyleyecek olursak olanak edimsellik imkan gerçeklik imkan gerçekleşme tamamlanma problemi diyebiliriz şimdi önce isterseniz ayda Gelin bu yorumunun neden önemli olduğunu değinelim Ayrıca geçen haftalarda bildiğimiz gibi öyle sosyalesi Nevi şahsına münhasır bir şekilde yorumluyor terimleri kendince anlamlandırıyor değişik karşılıklar veriyor Bu yüzden de hiç karşılaşmadığımız bir dili görme şansına sahip oluyoruz sadece virüsü anlamak açısından değil bütün öteki yorumlarda olduğu gibi Heideggerin kendisini anlamak açısından da son derece verimli bir metin Ben de ana hatlarıyla size bu metni sunmaya çalışacağım ama yalnızca birinci ve üçüncü kesimleri değil geri kalan isimlerini de öyle stres önünde bunları da ele almaya çalışacağız kısaca önce isterseniz yunanist kavramının bir tanımıyla başlayalım Dünyamız genel olarak güç kuvvet Kudret Yeti yeterlilik yetkinlik kavramları ile karşılanıyor bunların hepsini içeriyor Dünyamız Örneğin bir polisin ileri gelenlerine Devlet yöneticilerine Yunancada Dünya sitesi deniyor Yani muktedir olanlar kudretli olanlar gene aynı şekilde belli bir yetkiye yeterli ehliyete maharete beceriye de dün hamsi ile karşılanıyor fakat felsefi açıdan metafizik açıdan önemli olan bir karşılığı bugün imkan ya da olanakla karşılıyoruz bunu bir kenara koyalım bu kavramın karşısında ise bir başka önemli kavram var hepinizin bildiği energeyi kavramı energeyi yağı ise işler olmak çalışır durumda olmak uygulama halinde olmak edimsel olmak yeni Türkçe karşılıklarından bir tanesi bu ya da eski karşılığında söyleyelim Bilfiil olma hali dünya metinde eski karşılık kuvvet ya da bir şey dünya misalindeyse bilkuvve olarak adlandırılıyor enerji ya da fiil halinde olduğunu söylüyoruz Ben bir sınıflandırma yaptım kendim de çalışmalarımda bu kavramları ayırt etmek için daha doğrusu şöyle söyleyeyim bazı siteleri bazı varlık alanlarına hasrettim özgürledim şöyle yaptım önce bir mantıksal imkan alanından bahsedeceğiz Nitekim bunu hale geldi bu şekilde ilerliyor mantıksal imkandan bahsedeceğiz burada mantıkla ilişkili olduğu için imkan kelimesini kullandım varlıkla bağlantısı daha açık olması için ontolojik günahımız kavramında ise olanak kavramını kullandım ben Heidegger böyle yapmıyor fakat Türkçe açısından daha olumlu olacağını düşünüyorum bunun şimdi aristoteles'in teta kitabında başlangıçta bir sınıflandırma var Heidegger’de bunu sunuyor bize dünya mis bir metaforik anlamda kullanılıyor Yani eğrilemeli bir şekilde Dolayısıyla gerçek anlamıyla kullanılmıyor başka bir alandan adeta aktarılıyor buna Aristoteles u kata dinamin diyor yani dünamis bakımından olmayan dünamis tam olarak karşılık böyle yani gerçek anlamıyla Dünyam ise orada görmüyoruz ontolojik anlamda metafizik anlamda tedavisi orada bulmuyoruz fakat dünya misin ne olduğuna ilişkin de hiçbir şey bulmuyor değiliz gene de bir karşılığı var bu yüzden Aristoteles önce bunu bir ayırt ediyor kısaca değiniyor tanımını veriyor daha sonra asıl ontolojik anlamda dünya mesela geçiş yapıyoruz burada ise yine ikili bir ayrım var katakinesin yani hareket bakımından Dünyamız hareketle ilişkisi içerisinde dinamik kavramı ve Epi ya da hareketin dışına genişleyen anlamıyla gerçek anlamıyla asıl anlamıyla günahmış Böylelikle üçlü bir sınıflandırma var 3 aşamada inceliyor arizoterez Heidegger 3 aşamada inceleyecek O halde önce mantıksal imkan kavramıyla başlayalım klasik tanımlama şu şekilde mantıksal imkan genel olarak çelişmezlik ilkesi ile bağlantısı içerisinde ele alınır aristoteles'in klasik yorumlarında bunu görüyoruz genelde bunu yargılar üzerine anlatmaya çalışıyorlar yargılar önermeler üzerinden Heidegger’in ilk yaptığı şey bunun en başından itibaren ontolojik olduğu yönünde yani savunduğu şey bu mantıksal imkan diye Ayrıca bir imkan tanımlamasına karşı çıkıyor Heidegger şöyle düşünüyor burada bile diyor alete ilişkin bir şey buluyoruz isterseniz ne olduğunu söyleyelim Öncelikle olanaksızın tanımına bakalım yunancası Dün atom olanaklı adeneton olanaksız demek ya da mümkün değil imkansız demek önce Heidegger aristoteles'in olanaksız tanımını alıyor kitabın başında Peki olanaksız olan imkansız olan nedir karşıtı zorunlu olarak doğru olan imkansızdır aristoteles'in tanımı bu şekilde yunancası şöyle aduleton olarak Eksen ankete olan karşıtı zor alete olan adü'ne tondur yani imkansızdır ya da olan haksızdır şimdi ilk olarak aile gelin bunu orijinal bir şekilde çevirdiğini görüyoruz Bu gerçekten ilginç Çünkü çoğu çevirdi bu doğru olarak karşılanıyor testlerimi yunanca'daki yani karşıtı zorunlu olarak doğru olanaksızdır karşıtı zorunlu olarak doğru olan olaraksızdır aile gelirse şöyle çeviriyor karşıtı Eğer zorunlu olarak açığa çıkartıyorsa açığa seriyorsa of umbrar Almancası O zaman bu olanaksızdır Peki o zaman olanaksız ne anlama gelir ferdek kınsan kapatır görülmesini engeller işlemez hale gelir dile getirilmesi imkansızdır örnek verelim karenin köşegeni ya da bir dik üçgenin hipotenüsü üçgenin öteki iki dik kenarıyla eş ölçümsüzdür irrasyoneldir Bu şu anlama geliyor hipotenüsün ölçmek için belirlediğiniz herhangi bir birim yani dik kenarlardan alacağınız herhangi bir birim hipotenüsü ölçemiyor ortak bir ölçüye vurulabilirlik demek matematikten hatırlayacaksınız irrasyonel sayılar ya da İrrasyonel Büyüklükler Bunlar ortak bir ölçüye vurulamazlar İrrasyonel olmanın nedeni bu rasyonel burada Oran demek yani ortak bir orandan a/d cinsinden diyelim ki İrrasyonel bir sayı a/b cinsinden ifade edemiyorsunuz ya da geometrik bir uzunluğu diyelim ki dik üçgenin hipotenüsünü dik kenarlar dik kenarlarla ortak bir birim cinsinden ölçemiyorsunuz İşte buna irrasyonelit ediniyor şimdi aristoteles'in söylediği şey şu; Heideggerin anlattığı şekilde anlatalım Eğer ölçülebilir olduğunu söyleyecek olursak o zaman hipotenüs kendisini bize açmıyor kapatıyor hipotenüs'ün bir bakıma dile getiren şey Onun zaten eş ölçümsüz olmaklığı Dolayısıyla karşıtı zorunlu olarak açığa çıkartıcı oluyor karşıtının zorunlu olarak açığa çıkartıcı Şu olması demek onun kendisini ifade etme şekli oluyor Almanca'da kullandığı tabir halde gelin çift anlamlı Bu arada yani sadece yatsımak değil ferzargını aynı zamanda işlememek demek yani siz hipotenisi ortak bir ölçüye vurmaya çalıştığınızda ddgurale ferzakdı işlemez hale geliyor kendisini kapatıyor İşte bu kendisini kapatma durumuna yanlış diyor halde yer yani yanlışı ve doğruyu kendini kapatma kilitleme doğruyu ise kendini açma şeklinde tanımlıyor burada Ali ETS psövbe dos yunancaları bu klasik tanımlamalardan farklı Dolayısıyla Heidegger diyor ki burada işte çelişmezlikkesi formülü olarak ele alınmış değil kimilerinin söylediğine göre Efendim mantıksal imkan burada formel olarak ele alınmış değil En başından beri gene varlıkla ilişkisi içerisinde ele aldığını söylüyor konuyu mantıksal imkanın kendisini bile ayda girer şimdi karşıda zorunlu olarak doğru olan Eğer olanaksızsa olanaklı anlamında şu demek olacaktır o nakli olan da tam da kendisini açabilen ifade edebilen dile getirilebilen olacaktır olanaklı olan bu anlama geliyor yani burada da verilen başka bir örnek var olumlu olumlu bir örnek var oturan bir kişinin ayağa kalkabilmesi ya da ayağa ayak ayakta duran bir kişinin oturabilmesi şeklinde tanımdan gidelim oturan bir kişinin ayağa kalkabilmesi oturan kişi açısından imkansız mıdır Çünkü imkansız olsa karşıtının zorunlu olarak doğru olması lazım eğer ayaktaysa Zaten doğrulanmış oluyor da açığa çıkmış oluyor karşıtı zorunlu olarak yanlış olması gerekir yani Hiçbir zaman oturamaması gerekir Fakat eğer oturabiliyorsa ikisini aynı anda yapabiliyorsa İkisi de eşit ölçüde açıktır ikisi İkisi de eşit ölçüde kendisini dilde logosa ifade edebilir Burada da logosu dile getirilebilirlik olarak ifade edilebilir bir araya getirilebilir belli bir mantık silsilesi içerisinde belli bir bütünlük arz edebilir şekilde kendisini sunma olarak tanımlıyor logosu Dolayısıyla oturabilme ve ayakta durabilme ikisi birbirleriyle fert Track Lig Almancası ile yani anlaşma durumunda Eğer bunlardan bir tanesi ötekisi ile anlaşmaz olursa Yani on fert trekliş o zaman birisine adü'ne ton demiş oluyoruz Yani olanaksız güzel olanaklı olan Dolayısıyla ucu açıklığı ifade ediyor Şimdi burası mantıksal imkan kısmı fakat aristoteles'e göre bu gerçek anlamıyla dünya misli değil Çünkü dün annesinin ilk kez kendisini ortaya koyduğu konu kinesis Yani hareket fakat mantık alanında ya da geometride sayılar söz konusu olduğunda hareket olmadığı için tam masaya matika yani matematiksel konular matematiksel varlıklar hareketli nesneleri olmadıklarını hareket içermediklerinden dolayı dünya misin açığa asıl açığa çıktığı konu alanı burası değil varlık alanı burası değil Dolayısıyla ikinci adımda kinese geçiş yapıyoruz şimdi kinese açısından dünyanın ötesinde genişleyecek şekilde günah müspenler'e bakacağız Heideggerin de vurguladığı gibi hareket söz konusu olduğunda günahı hislerden bahsediliyor ve yine energeyalardan bahsediliyor gerçek anlamıyla ontolojik anlamda ele aldığımızda ise tekil olarak dünyanın Buna dikkat çekiyor ve arada da bir bağlantı yok değil yani gerçek anlamıyla asıl en yüksek anlamıyla dünyanın konuyu açmamıza yardımcı olması bakımından daha iyi anlamamızı sağladığı için yardım alıyoruz yoksa öncelikli olan asıl olan onlar Tabii buradaki nesisin tanımıyla başlamamız lazım Geçen hafta bu tanımı size sunmuştum Fakat hatırlatmak istiyorum ki nefsisin tanımını aristoteleseki şöyle tanımlanıyor olanaklı olanın günah misalinde olanın Dünyamız o halinde olması bakımından tamamlanması gerçekleşmesi uygulamaya konması harekettir tekrar ediyorum dünya mis halinde olanın olanaklı olanın olanaklı olması bakımından Burası özellikle önemli yunancasıyla He dünaton dünya olması bakımından gerçekleşmesi tamamlanması kinetsizdir Geçen hafta hatırlarsanız bir örnek vermiştim bir kere onu anladığınız zaman Zaten bütün aristoteles'in bu konuda hareket kavrayışında çözmüş oluyorsunuz O da şu bir şey olanaklı hale geldiği andan itibaren zaten kinessis durumuna geçiyor bu çok önemli örnek verelim bronz'un bronz olarak mermerin mermer olarak henüz herhangi bir şekilde heykel olmaklığa doğru bir hareketi yok fakat ne zaman ki bronzun ya da mermerin heykelin olanağı olduğunu söylüyoruz yani Hey olarak yapılmış bir heykelin sürecin en başından beri Taşıyıcı olanağı olduğunu söylüyoruz o zaman zaten hareket başlamış demektir hareket o zaman süreç sürekli işlemekte oluyor burada fark etmişsinizdir kinese aristoteles'in anladığı şey yer değiştirmeden çok farklı Aslında süreç dediğimiz şey yani oluş sürecinin kendisine Aristoteles kines istiyor oluş sürecinin kendisindeki nesil diyor peki bu neden önemli çünkü Eğer ontolojik olanı anlamak istiyorsanız ontolojik olanın gerçek anlamıyla en yüksek anlamıyla olanın ve edimselliğin ne olduğunu anlamak istiyorsanız bu Taşıyıcı olanak kavramından yola çıkmak zorundasınız önce bu yüzden o Taşıyıcı olanak kavramını açacak Aristoteles ve dolayısıyla onu yorumlayan Heidegger fakat ara bir kavram var o da Yeti kavramı Yeti yeterlilik ya da maharet beceri kavramı Bu arada yer alıyor ve Aristoteles bunu bir sıçrama tahtası olarak kullanıyor Heidegger de böyle anlatıyor Peki Yeti neden arada yer alıyor İsterseniz onu ele alalım önce restorisin klasik örneği inşaat ustası ya da bir Mimar Biz ona Mimar diyelim Defne oykoda Mike inancası ve yani uykuda main eylemini gerçekleştiren ev yapan evi inşa eden kişi Peki evi inşa eden kişinin hangi becerisi ya da yetisi var dünyamisi var Yeti tane beceriden bahsediyoruz ev yapabilme becerisi var Ev kurabilme becerisi var o yüzden de ona zaten Mimar deniyor Peki ev kurarken evin inşa ederken nelerden faydalanabilir işte tuğlalardan faydalanabilir her türlü demirden ya da buna benzer şeylerden aynı zamanda kullandığı alet edevat var bunların hepsinin bir araya gelmesi lazım ve bunların hepsi bir araya geldikten sonra da bir süreç içerisinde yavaş yavaş evin oluşması gerekiyor ev bir kere tamamlandıktan sonra da geçen hafta hatırlayacaksınız para dediği Hadise ayrı düşüyor süreçten süreç tamamlanıyor Eser ortaya çıkıyor ergon ergon bir kere ortaya çıktıktan sonra onu ortaya çıkan kinesse sürecinden kopuyor kendi başına bir ed askerlik elde ediyor adeta hareket orada Durağan hale geliyor ve tamamlanıyor ev şimdi Yetiş söz konusu olduğunda şöyle bir durum var Yeti kendiliğinden harekete geçiyor etinin harekete geçmesi için herhangi bir şekilde dışarıdan bir bir şeye maruz kalmasına gerek yok yetirilmiş olduğunuz şeyin Latincesi Bu arada daha açıklayıcı olabilir virtus virtüöz kavramının kökü virüs kuvvet demek güç demek Örneğin birisi virtüöz derecede Piyanist ise Muazzam derecede piyano çalma kabiliyetine becerisine kapasitesine sahip bu anlama geliyor şimdi eğer bir mimarın inşa edebilme kapasitesi en yüksek seviyede ise çok iyi bir mimarsa bu kişinin yetisi zaten şu anda belli bir edimselliğe sahip yani aktif Bu yüzden de bu tip yeteneği yeteneğe dayalı dünya misali ikiye ayırmışlar Orta Çağ düşüncesinde de bunu görmüşsünüzdür potenti'ye potenti'ye pasiva potenti'ye Aktiva aktif edimsel demirin mesela Etkin diyelim edimsel demeyelim Etkin potentia yani Etkin dinamiz ötekisi ise edilgin dinamis Aristoteles bunların birkaç örneğini veriyor sadece Yeti söz konusu olduğunda değil İnsan söz konusu yani insanın yetisi olarak değil Aynı zamanda herhangi bir şekilde konuşmaya açık olmayan yani logosla Heidegger öyle yorumlayacak konuşma dediği şeyle söylemeyle bağlantılı olmayan Örneğin Cansız cisimlerin cansız cisimler söz konusu olduğunda da bir tür edilgin dinamiz ve etkin dönemisi var nasıl hareket ettirici var kinun ve bir de hareket ettirilen var Örneğin sıcak bir cisimle soğuk bir cisim yan yana geldiğinde sıcak cisim soğuk cismi sıcak olacak şekilde hareket ettiriyor hareket burada yer değiştirme değil fark ettiyseniz hemen Örneğin bir cismin soğukken sıcak olması da hareket yani süreç ısınma süreci Peki ısınmasını sağlayan ne sıcak cismin ısı vermesi soğuk cisme ve onun ısınmasını sağlaması işte burada hareket et oluyor pasif halde ötekisi ise maruz bırakan oluyor yani aktif ve ikisi arasında ikisini birliklerinden doğan bir kineysis meydana geliyor ısınma süreci dediğimiz şey işte bu ısınma sürecinin kendisine Aristoteles edimsel diyor energeyi ya ismini veriyor sürecin kendisi enerjiye ya sürecin bileşenleri ise günahımız tek başına el alanına bina durumdalar Peki şimdi tekrar örneğin; İnsan becerisi ya da yetisi olduğudaki günahı ise bakalım buradaki dünyaimiz Tıpkı ısıtan Bir cismin sıcaklık veren bir cinsin kendiliğinden sıcaklık vermesi gibi Aslında kendiliğinden harekete geçme potansiyeline sahip O yüzden depotenti Aktiva Yani şu anda zaten belli bir bulunuşluğu var belli bir hazır bulunuşluğu var bu günahmisin özelliği o yüzden hiçbir şekilde olmaması değil tam tersine belli bir edimsellik durumunda Zaten şimdiden olması bu yüzden ara durumdayız Yani bu potenti ya Aktiva denilen şey daha sonra ontolojik anlamda enerya'nın kendisine gidecek bilmiyorum çizgiyi takip edebiliyor musunuz potenti'ye Aktiva daha sonra ontolojik anlamda değerlendirildiğinde potentia kısmı ortadan kaldırılacak Salt energeyi olarak adlandırılacak bunun karşısında ise maddenin kendisi ortaya çıkacak ve madde bir kere ortaya çıktığı andan itibaren ise asıl olanak dediğimiz şey kendisini gösterecek Dolayısıyla madde formla günahmisi energeyi arasında çaprazlamasına bir ilişki var Ancak madde ile form arasındaki ilişkiyi devreye alarak gerçek anlamıyla dünya Risk ve energenin ne olduğunu anlayabiliyoruz Yeti kavramı söz konusu olduğunda Henüz daha madde ve form kendisini açık bir şekilde ya da daha doğrusu ey dost ve hülle kendisini bir kere göstermeden bu iki kavram devreye alınmadan göndermiş ve ne olduğunu anlamak halde geri gördü arıyorsun ama aracı olarak kullanıyoruz bunu bir de tabii ki hemen tanımlayalım ontolojik olarak neyi ifade ediyor çok basit olarak yunancasıyla alıcı taşıyıcılık alımlayıcı taşıyıcılık diyorum ben buna bir Taşıyıcı var olan var bu Taşıyıcı var olanın özelliği alımlayıcı olması Peki neyi alımlayıcı Ey dostun yani formun şimdilik öyle çeviriyoruz Ey dostun Heidegger'e göre Austin yani görünümün görünüşün görünüşün tam gerçekleşmiş hali daha önce Size söylemiştim form diye karşılıyor Heidegger gene söktür yapısı olarak ilkesi olarak karşılamıyor aux yayın olarak karşılıyor austeyninden kastettiğimiz şey söz konusu olan şeyin tam olarak ay altı alemde kendisini açtığı gerçekleştirdiği olgunlaştırdığı formun ya da görünümün görünüşün bizzat kendisi Dolayısıyla hatta bunun adı morfe bir kere bir kere ey dost gerçek anlamıyla maddesiyle birleştiğinde yani sünen haline geldiğinde birleşik hale Geldiğinde artık morfe haline geliyor Çünkü yavaş yavaş sınırsız olan maddeden şekillenmiş maddeye doğru geçiyorsunuz bir kere madde şekillendiğinde ise yani e dostla kaynaştığında ise tam görünümüne de o elde etmeye başladığında ona morfe deniyor Nitekim morfez gerçek anlamıyla görünüşün bizzat kendisi oluyor. Heidegger’i göre düşüncesinde şimdi bu üçüncü aşamaya bakalım biraz daha yakından Çünkü gerçekten önemli kısmı Bu hipoka Eminönü'nde yani alımlayıcı Taşıyıcı var olan kendiliğinden harekete geçemiyor en önemli farklılık bu yani onu kendi haline bıraktığınızda yetiden farklı olarak açığa çıkması kendini göstermesi mümkün değil Olabilir de olmayabilir de bu kayıtsızlık ilgisizlik durumu in diferans hali indiferent olma hali yani Ey dostum kendisini kendisi üzerinde etkime etkide bulunmadan açığa çıkamaması durumu çok önemli Yeti söz konusu olduğunda ise Yeti doğru pratik harekete geçebiliyor kendisinden harekete geçebiliyor şimdi bir nokta daha var önemli Özellikle bu Yeti söz konusu olduğunda bir tanımlama şekli var hareketin ilkesi olarak adlandırılan şey Arke metaboliz H alloe ne demek bu metabolenin yani değişimin metaboleyi Almancada Heidegger olarak karşılıyor Yani bir tür belli bir halden öteki hale geçiş gibi belli bir halden öteki hale geçişin arkası başkasında bulunuyor ya da kendisini başkası olarak etkide bulunuyor bu çok soyut geliyor değil mi diyelim ki Mimar bir ev yapıyor Mimar evi yapmaya başladığı andan itibaren Arke metabole yani metabolemin Artist arcesinin bir yönü olmuş oluyor yani bugün biz buna fâil neden diyoruz faileden orada etkinliğe başladığı andan itibaren adeta başkası oluyor ne demek Bu yapmış olduğu evin içeriden kenetlenmesini sağlıyor hatırlarsanız Geçen hafta ayda gelin düşüncesinin büyülü olarak yönü olarak size sunmuştum bunu sanatçılar bir eseri yaptıklarında ya da zanaatkarlar bir eseri yaptıklarını gerçek anlamıyla kendileri yapmıyorlar bir bakıma tetikliyorlar bir araya getirdikten sonra getirmiş oldukları şeyler kendi içinde kenetlenmeye başlıyor ve bir bakıma yön veriyor işte bu da şu anlama geliyor yönlendirici olan değişimin ilkesi olan Mimar başkası üzerinde etkide bulunuyor en Allı o başkası üzerinde Yani bir bakıma şu tuğlanın içerisinde tuğlanın hareketi işte boyaların bir anda duvarda gözükmeye başlaması işte süslemelerin gözükmesi çatının oturması tüm Burası hepsi bir kinesis yavaş yavaş gerçekleşiyor bu gerçekleşme sırasında bunların kendine özgü bir mantıkta bir araya gelmeklikleri var Bunlar logos Deniyor zaten logosu Heidegger house'un zammen Ferzan Men olarak anlıyor Yani toplamak bir araya getirmek ev adeta kendi içinde kenetlenmeye ve toparlanmaya başlıyor evin bu kendi içinde toparlanması bir araya gelişi Arke metabolünün yani değişim ilkesinin başkasında gerçekleşmesi buraya kadar anlaşıyor muyuz Bir de bunun bir formu daha var e H A lo Yani başkası olarak kendisi üzerinde etkide bulunmak başkası olarak kendisi üzerinde etkide bulunmak ise Örneğin aristoteles'in klasik verdiği örnek Doktor bir Hekim Hekim Eğer kendisini sağlatacak olursak kendisinin tedavi edecek olursa başkası olarak kendisinde etkide bulunmuş oluyor bu ne demek beceri gene ona ait değil Nasıl Evi yapan mimar evi yaparken parçaların kenetlenmesi onların içinden gelen bir şey onların kenetlenmesini sadece aracılık ediyor deyimlerinde ise Mimar Fakat onun dokunuşu Önemli çünkü fail neden dışarıdan onların üzerine yayılmadan ve onları bir araya getirmeden bir araya gelmiyor evin parçaları bir yere kendiliğinden bir araya gelmiyorlar fakat benzer bir şekilde kendisi hasta olduğunda kendisinin tedavi etmeye çalıştığında aslında bir gücü yok Peki ne yapması lazım vücudun kendi kendisinin tedavi edici yönünü harekete geçirmesi gerekiyor vücudun kendi kendini tedavi edici yönünü harekete geçirerek hekimler tedavi ediyorlar Dolayısıyla hiçbir Hekim Aydaki her bunu biraz modern hekimliğe karşı da anlatır modern hekimlik bir bakıma sağ altının kendini affedilmesi yani Doktor ya da Hekim birisini sağlattığında sağlığına kavuşturduğunda bir bakıma sağlığı kavuşturucu olarak kendisini görme eğiliminde oluyor ve Heidegger’e göre de böyle hekimin yapmış olduğu şey aslında Tıpkı mimarın parçaları bir araya getirdiğinde evin adeta içeriden kenetlenmesinde olduğu gibi vücudun da içeriden kenetlenmesine Yani kendi sağlığını ortaya çıkartıcı şekilde kenetlenmesine birleşmesine izin vermek Dolayısıyla iki yönü var ya başkasında hareket ilkesi olarak işliyor başkasında hareket ilkesi olarak çıkıyor ya da kendisi üzerinde başkası başka bir şey olarak hareket ilkesi olarak geçiyor kendisi üzerinde çoğaltıyor fakat başkası olarak neden Çünkü hekimlikle hekimliğin icra edildiği beden aynı şey değil hekimliğin icra edilmesinden sonra asıl açığa çıkan şey sağlık ve dolayısıyla onunla karşılaştırıldığı zaman başkası güzel bu Yeti söz konusu olduğunda Az önce bahsetmiş olduğum kine sesi açısından günahımız ise böyle Peki kines açısından olmayan Dünyam sitede böyle buna benzer bir durum var mı Yani az önce söylemiş olduğum şey kns'in kendisi Peki kinese'nin dışına taşıyacak şekilde evrenin kendisine baktığımızda da buna benzer bir durum mu görüyoruz İşte bu gerçekten karışık bir süreç ve burada işler biraz çığırından çıkıyor Çünkü asıl gerçek anlamıyla dünya misin ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz O da şu henüz olmama ya da gelecekte olma hali gelecekte Henüz ortaya çıkmamış durumda olanaklı olan geçmişte Eğer olmuşsa zaten olanaklı değil geçmişte olmuş olan şeyin olanaklı olma durumu yok edimsel olduğunu söylüyoruz zaten fakat geçmişte Henüz ortaya çıkmadıysa gelecekte de henüz ortaya çıkmadıysa Ama eğer ortaya çıkabilme potansiyeline sahipse İşte o zaman Yeti durumundaki nesil durumunda olandan farklı bir şey ortaya çıkıyor aristoteles'in ele aldığı ve Hale geldiğinde kısmen ele aldığı konu bu şimdi size onu anlatmaya çalışacağım madde ile Formdan yola çıkacağız madde tam olarak nedir aristotelesülü Madde demiş Olduğumuz şey geçen haftalarda dile getirmeye çalıştığım gibi temel olarak alıcı alımlayıcı olanaklı olma hali Yani eğer belirlenebiliyorsa farklı bilimlere alabiliyorsa madde olarak adlandırılıyoruz belirlenebilirlik dünya mis halinde olmaklık maddeyi tanımlıyor isterseniz hareketten faydalanarak anlatmaya çalışalım gene bunu Aslında öğretileme yoluyla yapmış olacağız diyelim ki bir ressam resim yapıyor resim henüz gerçekleşmedi resmin henüz gerçekleşmemiş hali olanaklı aristoteles'e göre Aslında bakarsanız doğal cisimler içinde söyleyebiliriz diyelim ki Gelecekte bir a cismi ortaya çıkacak ya da diyelim ki A var olan ortaya çıkacak x var onun ortaya çıkacak gelecekte aristotelese göre eğer gelecekte böyle bir şey ortaya çıkacaksa bunun olanağının şimdiden bulunması gerekiyor Eğer şimdiden bir olana bulunmazsa gelecekte ortaya çıkması zaten olanaksız olanaksız olan bir şeyin hiçbir zaman ortaya çıkması mümkün değil arası Peki zorunlu olarak var olanlar bazen olup bazen olmayabilir mi O da karşı cephede yer alıyor Çünkü biliyoruz ki Ay üstü alemdeki var olanların özelliği Ezeli ebedi olmaları ve zorunlu olmaları Dolayısıyla zorunlu ve Ezeli ebedi olan bir var olanın da bir olup bir Olmaması mümkün değil Dolayısıyla dünaymış halinde olan yani olanaklı olan ontolojik anlamda olanaklı o Yalanın kastediyoruz kinetisten bağımsız olarak hem olabilir hem olmayabilir olmalı Zaman zaman açığa çıkmalı zaman zamanda saklı hale gelmeli bu çok önemli stres açısından yani eğer bir şey gelecekte açığa çıkıyorsa bu açığa çıkmayabileceği anlamına da gelmeli birincisi bu açığa çıkabiliyorsa aynı zamanda açığa çıkmayabilir olmalı İkincisi ise muhakkak zamanın herhangi bir anında gerçekleşebilir olması gerekiyor Yani ebediyen gerçekleşmeyecek bir olanak aristoteleste yok Bir olanak düşünün ki Bir Günah mesi düşünün ki zamanın sonsuzluğunda ki zaman sonsuz zamanın sonsuzluğu içerisinde gerçekleşmeyecek tamamlanmayacak kendisini edimselleştirmeyecek herhangi bir günahımız aristoteleste yok Peki günah mi isteğinin zamanın herhangi bir kesiminde Yani bir döneminde değinirimdeyse gerçekleşmesini sağlayan Ne Zorunlu hareket ettiriciler Gök küreleri burada devreye giriyor Gök kürelerinin hareketi Ve tabii ki onların hareketinin de bağlı olduğu ilk hareket ettirici ya da hareket etmeyen hareket ettirici ay altı âlindeki olanaklı varlıkları ya da mümkün varlıkların açığa çıkmalarının vesilesi oluyor çünkü küreler öyle bir dönüyor ki bu çok güzel bir tasarım güzel bir tasavvur bunu şeye benzetebilirsiniz kilit sistemlerine benzetebilirsiniz ben öyle düşünüyorum kilit sistemleri zaten bu eskilerin antiklerin gezegen sistemleri de kilitlere benziyor görmüşsünüzdür iç içe geçen köleler Bunlar sürekli olarak dönüyorlar ve diyelim ki en dıştaki küre döndükçe alttaki küreği köleleri de sürüklüyor ve biliyorsunuz astronomi hareketler bileşik hareket bütün yörüngeler Aynı düzlemde değil farklı düzlemlerde yani ekiptik düzlemi kastediyorum ekriptik düzlemde alan var yani güneşin hareketinin gerçekleştiği eğik ekseni olan kuşağı kastediyoruz güneşin de tabii ki ekseninin olduğu düzlem var ve bu o kuşak içerisinde gerçekleşiyor astronomi bilginizi kullanabilirsiniz işte burada gezegenlerin ve yıldızların doğuşları ve batışları var bunu açıklayabilmek için birleşik hareketler hareketi kullanmanız gerekiyor Örneğin atıyorum Marsın zaman zaman yapmış olduğu bir geriye dönme hareketi var retro Grand hareket deniyor buna biliyorsunuz retro geriye demek radius adımlamak demek Bunu bir yıl içerisinde gözlemleyebiliyorsunuz bunu açıklayabilmek için iç içe geçen küreleri döndürüyorsunuz ve biraz saptırmak istiyorsanız kürenin hareketini dışarıdaki küreği ona göre ayarlıyorsunuz Ve böylelikle birleşik hareketleri oluşuyor kürelerin kendi içinde şimdi bu bir tür kombinasyon kombinatorik başka hiçbir şey değil gezegenlerin hareketleri bir kombinasyon yaratıyor Peki neye etkide bulunuyorlar ayaltı alemdeki hareketli dünyaya yani kinetik dünyaya etkide bulunuyorlar Çünkü onların yüzünden ve onların dönmelerindeki kombinasyonlar yüzünden bu dünyada her şey doğuyor ve batıyor doğuya ve batıyor her şey kinesis halinde ortaya çıkıyor Ve sonra tekrar yokluğa doğru karışıyor bir şeyin görünüp sonrası akla hale gelmesi görünüp saklı hale gelmesinin mantığı güneşin hareketinde gizli gezegenlerin hareketinde gizli Gök kürelerinin hareketinde gizli Eğer Gök küreleri hareket etmeseydi bu dünyada hiçbir hareket olmazdı Gök köleleri hareket ettiği için ve Ezeli ebedi hareket ettikleri için bu dünyada varlıklar ortaya çıkıp ortadan kayboluyorlar ve eğer olanaklı olan bir varlık yani mümkün varlık zamanın herhangi bir yanında açığa çıkacaksa yani alete-i haline gelecekse aristotelese göre muhakkak Ezeli ebedi döndürücülerin olması gerekiyor şimdi isterseniz Orta Çağda kullanılan kozmolojik kanıtı burada sunabiliriz aristoteles'in bu tasavvurundan gelir kozmolojik Kanıt kozmolojik Kanıt şu demek basitçe anlatacak olursak bu dünyada mümkün varlıklar var Bu mümkün varlıkların bir hareket ettiricisinin bir müessirinin olması gerekiyor Neden Çünkü Mümkünse kendiliğinden açığa çıkması mümkün değil Mümkünse onun muhakkak açığa çıkartıcı bir müessire ihtiyacı var yani etkide bulunan bir güce ihtiyacı var zaten o güç olmadan açığa çıkacak olsa o zaman zorunlu varlık olacak kendiliğini açığa çıkabilecek olsa zorunlu varlık olacak Her zaman bulunması gerekiyor her zaman mevcut olması gerekiyor edimsel olarak fakat biliyoruz ki bu dünyadaki varlıklar ortaya çıkıp yok oluyorlar ortaya çıkıp yok oluyorlar Dolayısıyla onların ortaya çıkmalarını sağlayıcı dışarıdan onları temas eden adeta bir etkide bulunan güç olması gerekiyor bir müessir olması gerekiyor Bu müessirinde zorunlu olması gerekiyor çünkü Eğer bu müessir etkide bulunan da eğer olanaklı olacak olursa o zaman onun da açığa çıkması için de başka bir müesslerin olması gerekiyor olanaklı Onun da başka geriye doğru teselsül olacak teselli şu demek hepinizin bildiği gibi Silsile halinde geriye doğru gideceğiz yani regresus at ınfinito sonsuza doğru gerileme gerçekleşecek Dolayısıyla en başta zorunlu bir hareket ettiricinin olması gerekir Bu da tanrıdır çünkü Eğer zorunlu bir hareket ettirici olmazsa bu dünyadaki var olanların açığa çıkmasını sağlayacak kombinasyon gerçekleşmez İşte basit bir örnek bu dünyada bazı cisimler ısınıyor bazı cisimler soğuyor Peki ısınmasını ve soğumasını sağlayan asıl etkide bulunan güç ne ısınan cismin kendisinden gelmiyor bu güç güneşin hareketinden kaynaklanıyor Dolayısıyla gökyüzündeki kölelerin zorunlu hareketleri olmasaydı bu dünyada da hiçbir hareket gerçekleşmezdi Dolayısıyla olanaklı olan da hiçbir şey açığa çıkmazdı ara mantık buna dayanıyor ortaçağdaki Tanrı kanıtlamaların da hatta belki de en ünlü ve en kullanılan Tanrı kanıtlaması da bu parantez içerisinde bir örnek vermek istiyorum bertaran turasal ile Frederick ünlü felsefe tarihçesi frederickles'ın kapısında bertrantrason'ın YouTube'da da bulabileceğiniz bir tartışmaları var Yaklaşık 1 saatlik bir tartışma dinlemenizi ya da okumanızı tavsiye ederim orada kapısının başvurduğu kanıtlama bu kanıtlama hala yani 20 yüzyılda bile bertarasıyla karşıda kullandığı tanrı kanıtlaması bu kanıtlama Eğer bu dünyada nesneler olumsalsa yani ortaya çıkmalarının kaynağı kendileri değilse dışarıdan birini esire ihtiyaç duyuyorlarsa bu müessirin de zorunlu bir varlığa sahip olması gerekir Çünkü eğer olanaklı varlığa sahip olacaksa açığa çıkmayabilir Dolayısıyla Onun da bağlantılı olan şeyler de açığa çıkmaz Dolayısıyla dünya olmaz dünyanın devam edebilebilir olması her an devam edebilmesi için dünyanın her an edimsel aktif enerjiyi halinde olabilmesi için muhakkak zorunlu enerjiye halinde olan bir şeye ihtiyaç var bu zorunlu enerjiye halinde olmaklık ise mükemmel enerjiye Yani en yüksek seviyede enerjiye ise hepinizin bildiği gibi hareketsiz hareket ettirici olarak adlandırılan ilk hareket ettirici Fakat burada Aristoteles Hatta Yani bu tam olarak ne bir varlık mı O da net değil biliyorsunuz yani Adeta sevgi gibi anlatılıyor bu işte bir iştahla bir orexiste devrindeki tüm var olanlar o mükemmel enerjiye haline doğru çıkmak için çabalıyorlar o enerjiye ya seviyesine doğru çıkmak için çabalıyor ve dolayısıyla Ona Doğru yöneliyorlar ve bu bu yönelmişlik halinden dolayı bu yeryüzünde ve gezegenlerin hareketleri Gök kürelerin hareketi var burada Hatta Sevgi benzetmesi gibi sevenle sevilen arasındaki aşıkla Maşuk arasındaki ilişkiye benzer bir ilişki olduğu Hatta tasarrufta da bunda benzer bir tema olduğunu siz de biliyorsunuz Şimdi tekrar aristotelesek geri dönmeden şu ana kadar söylemiş olduğum şeylerle ilgili bir sorunuz ya da katkılarınız varsa almak isterim Tekrarlayayım birincisi mantıksal olanak olanaksızlık bu gerçek anlamıyla Dünyamız enerjiye ilişkisini gördüğümüz hal değil asıl ontolojik dönemisi enerjiye ya kineye sisle başlıyor kimiyesiz kinetik yani kinetik bir dönemdesi önergeyi anlatmaya çalıştım Yeti kavramı üzerinden ve cansız var olanları üzerinden potenti aktive potentiva'yı anlatmaya çalıştım ve son olarak ontolojik dönemisi ve önergeyi asıl anlamıyla yönelmiş bir önergeye ya gerçek anlamıyla enerjiye nereye ait ay üstü aleme ait Çünkü onlarda hiçbir şekilde olanaklı olma hali yok Bir tek handikapları var biliyorsunuz Gök kürelerinin ayder'den Yani bir maddeden çok Latif bir maddeden mürekkepler Dolayısıyla mükemmel bir energeye sahip değiller Fakat bu yüzden de cism şekilleri var morfeleri var yani Gök kürelerinde morfeleri var çünkü maddeye sahipler fakat maddesi olmayan bir enerjiye hali var mı var maddesi olmayan bir enerji var ki onun zaten görünüşü yok kendisini bize sunmuyor ilk hareket ettirici energeyalar derecede ay altı alemdeki enerjiye yalar muhakkak olanaklı olma haliyle iç içe bulunuyorlar Hiçbir zaman tam enerjiye haline Bu dünyadaki hiçbir şeye ulaşamıyor her zaman belli bir olanaklı olma hali onda arta kalıyor bunu da mantığı şundan kaynaklanıyor işte burada asıl üçüncü kesime gelmiş oluyoruz bir katmanlar silsilesi var bir Hiyerarşi var Ara sıra arası evreninde bildiğiniz bazen işte varlık zinciri olarak channoffing olarak adlandırılıyor hepinizin bildiği bir Silsile bir Merdiven var bir varlık merdiveni isterseniz o varlık merdiveni sunayım oradan devam edelim en altta biliyorsunuz ne olduğunu hiçbir şekilde kendisini gene göstermeyen görünüşe sunmayan ve Salt soyut ilke olarak yer alan primemateryal böyle materyal Prima ilk madde Bu ilk madde proteule yunancası biraz bile Şekil alacak olsa edimsel hale gelmiş oluyor biraz bile Şekil alacak olsa görünüyor Çünkü görünmeye başlıyor görünmeye başladığı andan itibaren belli bir edimsellik kazanıyor fakat diyeceksiniz ki Ama bu o zaman Dün annesi olmaz Hayır yukarıdakine göre günahımız olacak Her zaman yani bir Hiyerarşi olması gerekiyor alttakinin bir alttaki ve üstteki olacak ki alttaki dünya birisi olsun peki proteulle şekil aldıktan sonra Onun zaten bir üstü var mı var ey dost yani ona görünümün bizzat kendisi görünümün bizzat kendisi onun Ey dostu Onun mantığı Yani iç mantığı iç logosu o logosu Onun gerçek anlamıyla tanımı ve onun aynı zamanda gerçekliği alete yası Dolayısıyla Ey dostla kıyaslandığı zaman aşağıdaki Hey dost Yukarıdaki Hey dostun maddesi olacak ne demek bu öğün insan vücudunu ele alalım İnsan vücudunda bir Ey dostları yer aşçısı var örnek verelim Bizi biz yapan şeyin dışında deyim yerindeyse öteki var olanlar paylaşılan ey dostlar var Örneğin bir köpekle benim ortak bir Ey dostumuz var nedir solunum sistemimiz bir köpek de havada oksijeni alıyor Ben de havadan oksijeni alıyorum çalışma biz mesela aynı mı Özünde aynı Peki ince farklılıklar Olabilir mi Olabilir ama bu önemli değil önemli olan şey ikimizin de oksijeni havadan akciğerlerimiz yoluyla almamız Alveoller var Akciğerin çalışma ilkesi aynı kanda kanda işte diyelim ki oksijenin aktarılması ilkesi bunun hepsi aynı Peki bu ne bu bizim ikimizi birleştiren ortak bir e-borsa sahip olmaklığımız bu EOS Peki bizim neyimiz aslında maddemiz Peki madde şu anda aktif olarak var mı var edimsel fakat biçim almış bir madde biçimi almış bir maddenin O yüzden edimsellik seviyesi var Fakat bu edimsellik seviyesinin üstünde deyimlerindeyse onun madde haline getiren bir başka üst ey dost var ne olduğunu biliyoruz logos şimdi insanın logosu bütün bu ortak Ey dostların üstünde duruyor adeta onları çekiyor yukarı doğru ve onlara biçim veriyor maddeye gerçek anlamıyla görünüm kazandırıyor ve insan olmaklığımızı o şekilde elde ediyoruz bu e-dostları yer açısından Dolayısıyla yukarıdakine göre kıyaslandığında her EOS madde haline gelecek ta ki en Yukarıdaki en yüksek enerjiye ya seviyesiyle kıyaslandığında hepsinin madde olması gibi Çünkü ilk hareket ettiricide kıyaslandığında her şeyin maddesi var ve dolayısıyla olanaklılar fakat bazı diyeceksiniz ki ayaltı halindeki olanaklılıkla Ay üstü halindeki olanaklılık aynı şey mi Hayır üstü alemde hiçbir şekilde olanaklılık yok fakat az önce de belirtmiş olduğun gibi bir madde var zaten onlara biçilen hareket de o yüzden dairesel hareket doğrusal hareket olduğu zaman çizgisel hareketi olduğu zaman başı ve sonu oluyor başı ve sonu olunca da maddesi maddesi belirgin hale geliyor Yani aşağı çekici bir güç oluyor mükemmel bir hareket olması gerekiyor o mükemmel harekette sadece daire olarak kalıyor Çünkü başı ve sonu yok dairenin dairesel hareketin Dolayısıyla Gök gürültelerinden hareketi sonsuz dairesel bir hareket olarak belirleniyor Resul tarafından şimdi Önemli olan şey şu dünyanın energeye problemi açısından isterseniz problematik yönlerine bakalım halde geldiğinde de problematik yönler Bunlar birincisi gelecekte olan her şey şimdiden belirlememi meselesi yani determinizm Çünkü bir şey Eğer gelecekte açığa çıktıysa aristoteles'e göre muhakkak olanaklı olması gerekiyor olanaklı olmayan bir şeyin açığa çıkması mümkün değil E peki şimdiden olanağı var mı yani Örneğin ben 1981 yılında doğdum 1981 yılında doğduğum zaman gerçek anlamıyla edimsel hale geldim Benim olanağım var mıydı 1981'den önce burada biliyorsunuz aristoteles'in verdiği yanıt şöyle olanaklı Evet benim bir olanağım var ve Bu olanak bir şekilde açığa çıkıyor Ne zaman açığa çıkıyor Gök kürelerinin kombinatörleri hareketi buradaki hareketleri tetikliyor buradaki hareketlerin kombinasyonundan ise tam da benim doğumuma denk gelen an ortaya çıkıyor Ve ben açığa çıkma imkanına sahip oluyorum Yani bütün koşullar bir araya geldiğinde beni açığa çıkartıcı bütün koşullar tamamlandığında Ben açığa çıkmış oluyorum şöyle başlangıcı başlangıcı zorunlu değil isterseniz şöyle söyleyelim ilk hareket ettiricinin yani sürecinin başındaki Her neyse o onun başında bir tane daha hareketli şey olmadığı için onu bağlayan bir zincir halkası yok o boşlukta duruyor deyimin önünde ise havada salınıyor o yüzden Yani şunu demek istiyorum Benim varlığımın imkanı asılı duruyor havada Çünkü başlangıcındaki ilk halka meydanda değil Ortada değil Peki onun açığa çıkartıcı güç ne işte öteki bileşenler Öteki daha büyük edimsel daha üstteki zorunlu Hareket ettiriciler Bunlar ancak benim başlangıcımı sağlarlarsa ben açığa çıkıyorum enerjiyi yere döner arasında bir öncelik problemi var Heidegger bunu incelemiyor aile gel kitabının Çünkü birinci ve üçüncü kısımda kesimleri inceliyor kitabında fakat biliyoruz ki ben de onun tezinde ele almaya çalışmıştım bir öncelik sonralık problemi var İsterseniz onu anlatayım Çünkü Önemli olan şey o aristoteles'e göre tek tek var olanlar açısından zamansal bakımından Dün abimiz enerya'ya neden önce geliyor tek tek var olanlar açısından bu şu demek diyelim ki ben ortaya çıktım ya da şu anda yaşıyorum Benim tümerlerim var Tümel belirleyenlerin var bu temel belirleyenlerin önceden gelmesi gerekiyor Yani benim maddesel bileşenlerimin maddi bileşenleri mi beni olanaklı kılan beni olanaklı kılan bileşenlerin önceden yer alması gerekiyor aristoteles'in verdiği klasik örneği verelim dik açıyla dar açı arasındaki ilişki şimdi dar açıyı dik açıdan yola çıkarak tanımlıyorsunuz dik açıyı Merkezi alarak dar açıyı tanıyorsunuz fakat Aristoteles diyor ki dik açının maddesi diyor dar açı çünkü onun içerisinde içeriliyor anlıyorsunuz değil mi dik açının içerisinde adeta dar açı duruyor ve ve maddesel bakımdan önce Ondan önce geliyor diyor maddesel bakımda dik açıdan önce geliyor diyor dar açı çünkü onun içerisinde bulunuyor bileşen olarak Tıpkı benim şu anda biyolojik var oluşumun oluşturan bileşenlerin beni öncelemesi gibi Çünkü onlar olmazsa zaten ben tamamen ortadan kalkıyorum Dolayısıyla burada dünamisin energeye gelen bir önceliği var Fakat onun dışında hepsi energenin önceliğini varsayıyor Tam da sizin söylediğiniz şey birincisi usya bakımından energeya'nın önceliği var günah ise göre Rusya bakımından energenin önceliği bir gök kürelerinin olması gerekiyor zorunlu hareket ettiricilerin olması gerekiyor ki bu dünyadaki mümkün varlıkları açığa çıkabilsin o hareket ettiriciler olmazsa Rusya bakımından önceliğe sahipler onlar User ne demek Rusya şu anlama geliyor var olma seviyesi bu dünyadaki var olanların maddi yapıları arttıkça ne kadar maddi bileşenler varsa o kadar çok mümkün varlık oluyor ve dolayısıyla da olabiliyor da olmaya da biliyor da ve bağlı olduğu güç zorunlu hareket ettiricileri oluyor Onların usyası benim o siyama göre daha reel daha gerçek Hatta aristoteles'in değişiyle Marlon 10 bu tabirle karşılaşmışsınızdır çünkü platonun platonun da sık sık kullandığı bir tabir Örneğin devlette polite ya da sık sık kullanıyor marlonon Ne demek daha fazla var Olan yani Yukarıdaki yıldızların Gök kürelerinin gezegenlerin Güneşin ve kuşkusuz ilk hareketini çok daha yüksek bir ustası var Rusya seviyesi varlık seviyesi var bu kavrayış o kadar etkili ki arkadaşlar sadece orta Çağa yansımakla kalmıyor aynı zamanda orta çağdan sonra kartezyen düşüncede de bunu görmeye devam ediyoruz nereden biliyoruz realitas objektifa bu tabiri duymuşsunuzdur realitesi objektif var Nesnel gerçeklik diye çevriliyor ama yanlış Neden Çünkü realist de kartın Tanrı kanıtlaması ona dayanıyor zihninde bir sürü idealar var fakat de kart diyor ki bu ideelerin edimsellik seviyeleri Rusça seviyeleri aynı değil tanrının öteki iğnelerden ayrılan bir farklı ideal olmaklığı var daha yüksek bir realitas barındırıyor Yani daha yüksek bir içerik fakat tanrının realitesi dış dünyadaki realitesi değil oradaki ralite bildiğiniz yani dış dünyadaki sübutun kendisi değil realite dedikleri zaman kastettikleri şey insan zihninin içerisinde yani Menzil içerisindeki İğdenin sahip olmuş olduğu güçlü demirin ise yayılım kendisini hissettiriyor yani kendisini baskın bir şekilde var ediyor orada Dolayısıyla onu realitikası o yani temsili gerçekliği daha yüksek diyor decat bu mantık Aslında bu tema arı sütü listede yani aristoterest'ten süzü ile sözüyle gelen tema Yukarıdaki zorunlu hareket ettiricilerin yani zorunlu ve energeye halinde olan edimsel halde bulunan hareket ettiricilerin gökyüzü Gök kölelerinin usyaları bizim ustamızdan çok çok daha fazla Dolayısıyla onlar zorunlu ve bizim açığa çıkartacağız ama açığa çıkartacağımız yaratıcımız değil şimdi bu Haydi gerekçesinden önemli isterseniz bunu Heidegger açısından önemli olan kısmı şey yapalım her telin kavramı geçen haftalarda anlatmaya çalışmıştım hatırlayacaksınız bu herşeyin mevzusunu her şeyden ima etmek İmal etmek demek Almanca'da herşeyin yakına çekmek demek her yakın demek iştenin koymak demek Örneğin Az önce anlatmıştım Mimar bir binayı inşa ettiğinde binanın olanağı var olanaklı halde bulunuyor günahı 10 hatırlayacaksınız Mimar onu energeyi ya on haline getirdiğinde yani enerjiye durumuna getirdiğinde açığa çıkmış oluyor Sadece saklı durumdan saklı olmadığı hale geliyor Dolayısıyla Heidegger hep şöyle tanımlıyor halinden saklısız hale doğru geçişi sağlamak ki neyse sesi sağlamak mimarın yaptığı şey aslında saklı olanın açığa çıkmasını sağlamak yaratma diye bir faaliyet yok Dolayısıyla evrende de yok aristoteles'in evreninden bahsediyorum aristoteles'in evreninde hiçbir zaman gerçek anlamıyla bir yaratıcılık mümkün değil Neden Çünkü bir şey Eğer açığa çıktıysa Zaten onun olanağının bulunması gerekiyor Eğer bir şey zaten hiçlikse hiçbir zaman ortaya çıkamaz bu çok önemli aristoteles'in Evren tasavvuruyla Örneğin orta çağdaki Tanrı tasavvurun yani Hristiyanların İslam'ın Tanrı tasarrusundaki en büyük farklılık kreato'ya izin vermemesi hiçten yaratıma izin vermemesi aristoteles'in evrenin bu hepinizin bildiği bir şey ama mantığı buna dayanıyor çünkü Eğer Hatta razi'nin hoca olsaydı belki tartışabilirdik Ekrem Hoca razinin metafiziğinin dördüncü faslında birinci kitabın hemen başında 4 faslında çok ilginç bir yer var ve Raziye o konuda çok yorum yapmıyor ilginç bir şekilde böyle argümanları sunuyor ve oldukça tehlikeli argümanlar Yani belki de tehlikeli olduğu için bir şey demiyor Razi bilmiyor dinamis energeyle probleminin bizzat kendisi O da şu mümkün varlıklar var mümkün varlıkların varlığı var Adı üstünde sorun şu mümkün Varlığın kendisine ait bir varlığı varsa o zaman müessire ihtiyacı yok problem bu çünkü müessirin özelliği Onun da yaratması Yani onun günahmisini de yaratması gerekiyor fakat siz mümkün varlık dediğiniz andan itibaren aristotelestan alıyorsunuz Bu tasavvuru yani Hocanın Ekrem Hoca ile arada konuşmuştuk ya razi'nin derdi şu but kavramlardan yola çıkarsanız pagan olursunuz yani Dolayısıyla yapılması gereken şey bence ya da onların görüşünün açısından mümkün varlık tasarımını da terk edilmesi yani mümkün mü varlık işin içine girdiği andan itibaren Çünkü tanrının elini kolunu ciddi anlamda bağlamış oluyorsunuz Nitekim Bu yüzden Gazali'nin yapmış olduğu şeyler işte ya da Gazali çizgisindeki kişilerin yapmış olduğu şey bu tip kavramların tamamen Formal hale getirmek Örneğin gazalinin yaptığı şey olanak kavramını mantıksal olana indirgemek aynısını Bu arada akbil Umut thomasta yapıyor Burada hemen size ilginç bir anekdotta anlatmak istiyorum akbin Thomas'ın ikinci kitabındaydı galiba bu sunması var ya onun ikinci kitabındaydı orada bir yer var ateistlerin idam edilmesi gerektiği ile ilgili infaz edilmelidir diyor akville Thomas nedeni de şuna bağlıyor diyor ki bu diyor Eğer diyor ateistleri diyor öldürmezsek bunlar diyor aynı işte bedeni bozan diyelim ki zehirli gıdalar gibi insan ruhunun da yapısını bozarlar Çünkü bunların fikirleri diyor yaratım fikrini karşı yaratım fikrine karşı olursa bütün Yapı çöküyor yani o kreative çok ihtiyaç var Dolayısıyla şöyle bir şey söylüyor Thomas Bunu ben sadece anekdot olduğu için anlatıyorum ilginç olduğu için diyor ki kalpazanları bile diyor öldürüyoruz Bazen aynen şöyle söylüyor kalpazanları bile öldürüyorsak ateistleri haydi haydi öldürürüz diyor paganlıkta örneğin; ateizme gidiyor Zaten onun görüşünde paganlığın ateizme gitmesinin nedeni de kreatio eksniya'ya izin vermemesi Nitekim Onda da mümkün varlık yani mantıksal imkan ülkesine dayandırılıyor nedir Şu nedir o mantığı aykırı şekilde Tanrı yaratamaz mantığı aykırı şeklinde Ama bu gaz halinde de var biliyorsunuz gazal ile Allah'ın yaratımını muhakkak enformer mantık ilkelere bağlıyor yani Allah şunu yapamaz yani ben bunu Yarattım ama yaratmadım diyemez Eğer a olduysa artık onu a değildir demesi ya da yok demesi mümkün değil aynı anda Yani bunun ikisini aynı anda yapamaz çünkü bunlar birbirleriyle tenakuz içerisinde duramazlar bu temel mantığın ilkesi olduğu için bu böyle Fakat onun dışında Allah ne isterse yapabilir Allah ne isterse yapabilir isterse o ünlü Gazali örneğini kullanır isterse ölüye yazı yazdırır Yani bir şeyin ilk ortaya çıktığı anı nasıl Açıklar ararız genetik olarak Genesis olarak diyelim ki ev dünyada hiç yok insanlık tarihinde ev diye bir şey yok oykoz Ve siz evi yapıyorsunuz aristoteles'in verdiği yanıt şu sonra gelen zaten önceden vardı telos çünkü o biliyorsunuz o klasik hikaye yani Alfa omegadır diyor ya İsa Alfa omega'dır dediği zaman kastettiği şey şu son Aslında başlangıçtır Hz Muhammed son peygamber değil aslında Hz Muhammed ilk peygamber Çünkü sonda gelen Aslında en baştan beri zaten yönlendiriyor deyim yerindeyse telos burada devreye giriyor telos o kişinin yaptığını zaten yönlendiriyor yani Siz dediniz ya ben zihnimde bir şey koysam mı dediniz onun üstüne koysam mı demenizi sağlayan bir emek var o soruyu size sordurtan sizi oraya doğru çeken orexis Denilen Şey bu ona istekle yöneliyorsunuz o destekle yönelmenizi sağlayan şeye Aristoteles Delos diyor ve telesun da bir varlığı var ve biliyorsunuz tellosunun varlığı hangi modusta energeye modunda biliyorsunuz telos madde modasında değil yani madde gibi olanaklı dek ikon hipey melon değil telos'un en önemli özelliği energeyi halinde olması hatta en yüksek telos en yüksek enerji halinde Bu şu anlama geliyor insan Yaşamının tüm içeriği insanlıkla hariç ortaya çıkmadan bile mevcuttu Siz yetiyi dışarıdan aposterleri olarak elde etmiyorsunuz Bu sadece zamansal olarak sonra gerçekleşiyor zamansal olarak sonra evet Zamansız olarak Siz bunu sonradan yapıyorsunuz Fakat aslında isterseniz öncelikleri sayalım Rusya bakımından logos bakımından bilme bakımından bunların üçü bakımından öncelik var Enerji var tek tek gidelim mi birincisi bilime bakımından energenin önceliği var bu çok ilginç bir hikaye aristotelesti aristotelesin Hatta epistemolojisi diye bir şey varsa buna dayanıyor nedir bu şimdi biliyorsunuz bir bize göre bilinebilir olanlar var prosemas bize göre ilk bilinebilir olanlar var bir de kendinde daha bilinebilir olanlar var bunu hatırlıyor musunuz fiziğin başında söylediği şey metafizikte söylediği şey bize göre birine bir olanla Kendinde bilinebilir olan şey ilk bilinen şey aynı değil ara Bu şu anlama geliyor Ben bir şeyi bilmeye başladığımda benim açımdan ilk olan yani zamansal olarak ilk olan aslında varlığın düzeninde sonra gelen örnek verelim diyelim ki kalbin işleyişini bilmiyorsunuz nasıl olduğunu bilmiyorsunuz fakat kalbin nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorsunuz bakıyorsunuz kanın hareketini izlemeye çalışıyorsunuz vesaire vesaire diyelim ki canlı bir hayvanı kesiyorsunuz üzerinde damarların diyelim ki kanın akışını falan izlemeye çalışıyorsunuz ya da kalpte Şimdi size göre ilk olan şey kalbin dış yüzeyi çeperlere odacıkları olacak öyle değil mi fakat kalbin işleyişinin ilkesini bilmiyorsunuz henüz nasıl çalıştığını bilmiyorsunuz Fakat ne zaman ki onun nasıl çalıştığını Bileceksiniz İşte o zaman sizin için bilme bakımından daha önce gelen o çalışma ilkesi olacak çünkü bir kere onun çalışmayı kesin kavradığınızda O sizin ilk bulduğunuz Fakat henüz anlam veremediğiniz şeyler anlamlı hale gelmeye başlayacak Örneğin Şu soruyu soracaksınız Acaba buradan bu kanın bu damardan geçişi aorttan gelişi sonra Efendim damarlara bağlanışı vesaire vesaire nasıl gerçekleşiyor sorusuna artık daha düzgün bir yanıt verebileceksiniz Çünkü Onun mantığını biliyor olacaksınız çalışma ilkesini biliyor olacaksınız Dolayısıyla o bilme bakımından bile öncelikli siz onu sonra bilseniz mi böyle bilme isteği zaten biliyorsunuz o regontay Hüseyin oregontay diyor ya şeyin doğası gereği doğal olarak yani Telo su Daha doğrusu zaten bir insanın bilme isteği arasusal açısından Çünkü bizleri tanımıyor çoğu insanın zaten görmüş olmak ya da bir şey anlamış olmakla ilgili bir derdi yok Her neyse o başka bir konu da sizin sorunun yanı isteği varsa başlangıçta bizim için bilinebilir olanlar kendinde daha bilinebilir olanlar değil Kendine de daha bilinebilir olanlar basit ilkeler Siz Örneğin kalbi önce açtığınızı size Çok karmaşık gözükecek fakat bir kere çalışmayı kesin anladığınızda Onun her parçası sizin için anlamlı hale gelecek anlıyor musunuz Dolayısıyla bilme bakımından bile energeyi öncelikli Çünkü ilkeler ilkesi oldukları şeylerden energeye bakımından önce gelirler ilkeler ilkesi oldukları şeyin yönlendiricisi dediler ve yönlendirici olanlar yani yönetici olanlar daha iyimserdirler Rusya bakımından energeye bakımından şimdi logos bakımından da öyle bir şeyin tanımının parçaları madde olarak önce gelir fakat tanımın kendisi bütünlüğü bütünü bakımından önce gelir Bütün her zaman parçadan önce gelir Örneğin parmağın tanımını yapmak istiyorsanız vücudun bütününe bakmak zorundasınız fakat parmak madde olarak benden önce geliyor Çünkü beni oluşturan bileşenlerden birisi bir sürü bileşen var madde olarak beni önceliyor günahisi olarak fakat bütünü bakımından vücudun çalışma mekanizması vücudun çalışma ilkeleri bakımından parmak sonra geliyor Tümel tikeli Bu anlamda içeriyor ya da yönlendiriyor diyelim içeriyor demeyelim yönlendiriyor diye söyleyeyim o yüzden daha önergeyi halinde parça bütün ama sonuçta bütün Burada eğer arkeyse yani Arke olmaklığı var bütünün Burada bazen bütünün parçaları Çünkü bütüne ait olmakla birlikte madde olarak görülüyoruz sözel işte biraz daha karışık bir mevzu bir zorunlu varlıklar silsilesi var tek sorunu varlık yok Bir sürü zorunlu varlık var ama bir tanesi var ki Bu zorunluluk varlıkların içerisinde hiçbir şekilde maddesi yok adeta orexis ilkesi o yani her şeyin içeriden yönlendirici hareket ettirici isteği istek yaratan ilkesi yani oldukça soyut bir şey canlılarda görüyoruz Özellikle bunu yani püskenin adeta püslü şehirdeki yakaladığımız bir hareket ettirici İlke var ilk hareket ettiricinin yaptığı şey yaratmak değil ilk hareket ettiricinin yaptığı şey olanakların olanaklar zaten sabit olarak var olarakların Hiçbir yaratılmıyor her şey yani bu dünyada açığa çıkabilecek olan her şeyin olanağı şu anda var zaten buna mümkün varlık diyoruz zaten mümkün varlık olmasının nedeni Zaten onun mantığının içeriğinin şu anda zaten bulunması İstersen şöyle söyleyeyim bir besteci beste yaptığı zaman Aristoteles bakımından düşünüldüğünde Hale gel bunu çok seviyor bu temayı O yüzden keşfediyor desteği bu varlığın sesini duyma hikayesi tam da buradan geliyor şimdi Örneğin Heidegger diyor ki D Hangi insanın tanımı öyle hale geldi kendisine seslenilen varlık Yani insan varlığın var olmaklığın Kendisine seslendiği varlık hareket ettiricinin hareket ettirmesine benzer bir şey bu halde geldi Çünkü siz Örneğin aslına bakarsanız sizi konuşturuyorlar insan gerçek anlamıyla konuştuğunda bir şeyi dile getiriyor ve dile getirmiş olduğu şey kendi bulduğu bir şey değil İnsan Medyum insan bildiğiniz Medyum Medyum Hani bu ruhlarla Bu Dünya Arasında aracı olan insanlara Medyum deniyor ya ayda Genelde insanlar bu anlamda değil tabii ama insan bir nevi med Pragmatik olarak işe yaradığından dolayı kullanmak ve sonra da tabii ki bunu kendisine atfediyor diyor ki ben yaptım diyor ben icat ettim diye Aslında bir şey icat edilmiş değil dünya üzerindeki hiçbir şeyi hale göre icat edilmiyor her şey kendisini her şey keşfediliyor fakat bir problem var hale geldi böyle bir şey var bu keşfetme olayına Heidegger entit erbung diyor End bergung Almancası saklı olan şey açığa çıkartılması demek Bergen Çünkü saklamak demek Almanca'da öyle bir enzih Almancada çok kullanılan bir değişmiş bu kendi içinde bir şeyi Barındırır saklar empergın onu barınan şeyi açığa çıkartmak demek Almanca'da fakat İki tür bunu da geçen hafta anlatmaya çalışmıştım öne doğru çekici aristotelesti İşte o çağırıyor Gel gel diyerek davet ediyor öne doğru çekiyor ve görülmesini sağlayıcı bir et verbong faize var açığa çıkarma tarzı var Bir de geçen hafta yine anlattığım Heroes fordende Meydan okuyucu provokatif tam karşılığı provokati Çünkü Pro ön demek vokala çağırmak demek Örneğin yerin altında petrol var petrolü enerji kaynağını bize sunmak için kışkırtıyoruz tahrik ediyoruz ve o yüzden de öyle bir Evren yaratıyoruz ki petrol o evrende gözükmeye başlıyor Ama dikkatinizi çekerim petrolün bu dünyada gözükmesini sağlamak için Heidegger’e göre geagen bile olmadığı Hayal gücünün bile artık devre dışı bırakıldığı nesnesiz bir evren ve dünya gerekiyor İnsan Dünyası gerekiyor ne demek ki nesne Siz tasavvurun Hayal gücünün bile olmadığı bir insan Dünyası ne anlama geliyor tam içinde yaşadığımız dünya her şeyin fonksiyonel olması keşif fakat Bu şu anlama gelmesin bu zorunlu olanı keşfetmek değil yani bir şeyler zorunlu olarak var zorunlu olanını keşfettiğiniz zaman bunun adı biliyorsunuz tekne değil episteme Siz Eğer diyelim ki gök küreleri ile ilgili bir şey bilirseniz zorunlu varlıkları bilirseniz bunun adı episteme oluyor fakat olduğundan farklı olabilen varlıklar var bir de sürekli olarak olduğundan farklı olabilen varlıklar ne demek aslında olanağı var fakat açığa çıkmamış henüz Siz ama gerekli adımları attığınızda onun açığa çıkmasını sağlıyorsunuz fakat zorunlu olarak her seferinde öyle açığa çıkmak zorunda değil aslında farklı adımlar atarsanız farklı bir şekilde açığa çıkacak fakat farklı o açığa çıkmış olan şey içeriği kendisinin tamamlayacak verdiği önemi verelim ayda gel bu örneği çok seviyor diyor ki; tam böyle kullarında koşmaya hazır bir atlet eğilmiş parmakları diyor Böyle çok hafif bir şekilde yere değiyor Neydi o Hüseyin Bolt Hüseyin Bolt tam böyle diz çökmüş parmaklarını yere koymuş ve sesi duyup harekete geçecek işte olanaklı günah misalinde olmak ayda göre böyle bir şey orada bütün koşullar tamamlanmış adeta çıkmak üzere bekliyor işte siz o küçük dokunuşu yaptığınız zaman fırlıyor peki Örneğin biz her dokunduğumuz yerde altın fışkırtıyoruz şu anda her dokunduğumuz yerden Petrol fışkırtıyoruz Neden bunu başarabiliyoruz Çünkü yerin altında Hüseyin Bolt haline getirmişiz bütün elementleri Çünkü modern teknik dünyaya öyle organize etmiş ki modern teknik dünyaya öyle organize etmiş bir modern bilimle birlikte aynı şey bunlar Tabii modern bilim ve teknoloji diye bir şey yok Ayna geldi tek bir şey bunlar modern teknik dediği zaman bilimi de anlıyor Zaten her neyse dünyayı öyle organize ediyorsunuz ki küçük bir dokunuşta altın fışkırtıyorsunuz küçük bir dokunuşta barajlar çıkıyor küçük bir dokunuşta otoyollar çıkıyor Aslında yapılan şey çok basit bir şey öyle büyük büyük işler değil Çünkü dünyayı organize ettiğinizde küçük parça hemen geliyor Dolayısıyla sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde modern teknik olduğu tüm dünya böyle açığa çıkmak Meydan okuyucu bir açığa çıkış ve dikkat ederseniz tamamen soyut devreler var Enerji akışları var Enerji dinamikleri var yani esas olan şey devrelerin ayakta kalması şu anda Örneğin bir para akışı var bu para akışının Önemli olan şey Biz o para akışının için kullanılan aracılarız Aslında Hani Matrix zeminde bir sahne vardı ya neo'ya gösteriyordu diyordu ki Sen işte bu pilsin evladım pilsin Gerçekten bu doğru Nitekim bu pil olmakla hayra gelin verdiği bir isim var Onu da geçen hafta anlatmıştım 5'i tanıt beşi tant birebir çevirecek olursanız stok demek Almancası forrat fakat Heidegger diyor ki bu öyle diyor sıradan bir stok değil diyor Bu stok diyor stent modunda olmak diyor tank kullandığı tabir o deşti tel bağır her an aktive edilebilir olmak Hani o yerini şeyde yani her yerde modern tekniğin işlediği her yerde Hüseyin boltlar var ve beşitel var atandıkları Zaman tetiklendikleri zaman hemen açığa çıkıyorlar Dolayısıyla diyor Halide yer şimdi modern teknik geliştirmesini tekrarlamak istiyorum aristotelesçi olduğu için Dolayısıyla diyor modern tekniği yaptığı şey aristoteles'in dünya görüşünde olan tekneden çok da farklı değil Yani o klasik tekneden farklı değil modern tekniği yaptı şey ikisi de antberg ikisi de açığa çıkartıyor saklı olan açığa çıkartıyor icat etmiyor yani keşfediyor fakat birisinde bu tüm insan dünyasının deyim yerindeyse yok olması tehdidini ortaya çıkartıyor buna Heidegger the höstle en yüksek tehlike Tehlikenin olmadığı sanısı hale gelene göre dünyamızdaki en büyük tehlike insanların tehlike olmadığı fikrinde olmaları Peki biz bu insanların tehlikeli olmadığı fikrini görüyor muyuz dünyada bana sorarsanız her gün görüyoruz Çünkü biz Bu sistemin pürüzsüz bir şekilde işlemesi için canımızı bile vermeye hazırız Yeter ki bu sistem tüm şartlarıyla işlesin Yeter ki para gelsin yeter ki ekonomi şartları dönsün Yeter ki işte istihdam bilmem ne bunların hepsi bizim için çok önemli ilkeler ve kendimizi feda etme konusunda çok hazırız Tıpkı yerin altında bekleyen Petrol gibiyiz o yüzden biz de bir humanur resort'suz bir insan kaynağıyız Yani keşif demek dediğim gibi mümkün varlıkları keşifle zorunlu varlıkları keşif aynı değil Onu anlatmaya çalışmışız zorunlu varlıkları keşfederseniz Tek yönlü keşfediyorsunuz Ama mümkün varlıkları keşif ayda göre göre çok yönlü et vergunkson diyor O yüzden açığa serme formları diyor aile gelir açığa serme formları Örneğin bir mimarın açığa çıkartabileceği ev formlarının sayısı yok Daha önemlisi toplumların Mimarlık üsluplarının sınırı yok dolayısıyla bir sürü açığa çıkarma serme formu var potansiyel olarak mı Mümkün sorunuzun yanıtı o Dolayısıyla mağaradan çıkmak için ihtiyacımız olan şey Heidegger’de böyle episteme değil Heidegger'de O yüzden çıkış noktası omzihit Yani lojistikon geçen hafta anlattığım şey karar verme süreçleri karar verirken ölçüp biçmek tartmak geleceğin o anlamda belirsiz olması Yani bu bakın aristoteles'in evrenin deterministik değil aresto asla yanlış anlaşılmamalı Ben bir şeyi keşfedildiğini söylediğim zaman kastettiğim şey bu evrenin detaylı meslek olduğu değil sadece kastettiğim şey şu; Siz bir şeyleri yapıyorsunuz yapmış olduğunuz şey daireyi tamamlamak onun açığa çıkmasını sağlıyorsunuz yani o orada saklı olarak beklemesini sağlıyorsunuz demirin neyse o yüzden şimdi ayrıntısına gelemeyeceğim Bu kitapta tartışmayı okuyabilirsiniz megora Okulu ile Aristoteles arasında bir tartışma var megora Okulu şunu sana vuruyor yunancası şöyle tam olarak değil de hotan enerjiye sadece ve sadece şey olduğu zaman enerjiye halinde olduğu zaman Dün hastaydı Dün hapis halindedir Bu şu anlama geliyor megaron aristotel arasındaki kavga bu Aristoteles bunları eleştiriyor megara okunuşunu savunuyor Aslında olanak diye bir şey yok gerçek anlamıyla olanaklı olmak diye bir şey yok Bir şey sadece ve sadece edimselse ancak vardır gerçek anlamıyla mümkündür Hatta nikolay hardman bundan Yola çıkıyor nikolay hardmana göre bir şeyin olanaklı olması ancak edimsel olması ile mümkün bir şey bir şey edimsel olmadan gerçek anlamıyla ilgili mesela hale gelmeden olanaklı olduğunu bile söyleyemeyiz şöyle bir problem var aristoteles'in derdi O zaten diyor ki günahınız halinde olmaklık var mı yok mu şimdi megara Okulu günaha misli energeyi özdeşleştirdiği için öyle diyor ki Aristoteles gözümü kapattığım zaman dünya kalacak mı kalmayacak mı şimdi aristoteles'e göre gözümü kapattığım zaman görülebilirlik kalması gerekiyor isterseniz şöyle söyleyelim benim insanlığın tümü yok Olsaydı polisin olma mantığı yine bu dünyada kalacaklar polisin açığa çıkabilirliği olacaktı bunu Hale gel şöyle çeviriyor var genomla böyle Almanlar uzun kelimeleri seviyorlar var genomanız algılanabilir olabilmek algılanabilir olabilirlik Dünya üzerinde hiçbir göz olmasa bile arta kalacak Nasıl hoşunuza gidiyor mu bu tasarım yani dünyadan Gözlerin hiçbir göz olmasaydı Dünyada hiçbir göz olmasaydı Evren tamamen fiziksel çıplak bir dünya olsaydı yine de görülebilirlik dediğimiz şey orada bulunacaktı yani gözün açığa çıkma günahmisi orada bulunacaktı megara okulunda Bu yüzden karşı çıkıyoruz diyor ki Böyle bir evrende yaşasaydık diyor protokolas gibi olurdu diyor Evren yani Gözümü açtığımda var gözümü kapattığımda yok Fakat aslında gözümü kapattığımda bile algılanabilirlik kalması gerekiyor Evet böyle ilginç bir tartışma bu daha fazla uzatmak istemiyorum size kısaca özetini sunmaya çalıştım Bu dönemde mesela tartışmasının Bir de tabii ki o size Hiyerarşi dostları hiyerarşisi var demiştim ve dün annesi e dostları enerjisi son olarak onunla bitireyim o size bir Hiyerarşi sunayım aşağıda klimateryal ilk madde saf olana hali saf saf olanak Bazen ona saf varlık diyor onun üstünde olan Yani birazcık şekil almış şey en üstte biliyorsunuz escate Hülya var escate bile yani ona tasavvufta Latif madde diyorlar işte beynin maddesi Örneğin escate bile Neyse yakın madde Yani en uçtaki yakın madde escatele onun üstünde Örneğin ne var Soma organik şey Soma fisikon var fiziksel cisim fiziksel cismin üzerine Soma organikon var organik cisim organik cismin üzerinde zoon mp2 var ruhsal canlı zoon empirik üstünde e daimonya var çünkü ruha sahip olmak yetmiyor Bir de mutluluğa yöneliyorsunuz asıl Hedef o daima'ya doğru çıkıyorsun mutluluk değil tabi o biliyorsunuz yetkinleşme serpilme Hatta pronetsizin tanımı parçada yaşamınızın parçalarını mükemmelleşmek değil bütünü bakımından mükemmelleşmek Örneğin polisi gerektiriyor bu işte siyah Zoom politikon geliyor daima politik onu getiriyor Çünkü zaman politikon Daha yukarıda Zoom politikanın üstünde teori var teorinin üstünde şeye kadar gidiyorsunuz Yani ilk hareket ettirecek kadar böyle giden bir piramit bu aşağıdaki en olanaklı halde Yukarıdaki ise en edimsel formda energeyi halinde bir skala yani aşağısı sıfır sıfır derecesi energah ya da Yukarısı 100 Derece böyle tersten iki piramit gibi düşünebilirsiniz sudur sudur teorisi aristotelesti yok sudur teorisinin olmamasının nedeni şu; ilk hareket ettireceğin özelliği dokunup açtırmak onun yaptığı hiçbir şey yok Özünde o tamamen Aslında o yüzden hareketsiz o hiçbir şey yapmıyor Hatta bence şeye benziyor yani benziyor tamamen eylemsiz aslında ama öyle bir eylemsizlik ki her var olanda kendisini hissettiren bir yaratıyor çünkü yani doğar doğmaz bilmek İstemek önemli ondan kaynaklanıyor işte var olanların yükselmesi ondan kaynaklanıyor polisler O yüzden ortaya çıkıyor İnsanlık o yüzden sanatla iştigal ediyor bilim O yüzden yapılıyor vesaire mesela felsefenin bile yapılmasının nedeni de o işte tetikleyici Neden ama onun bir yaratıcılığı yok Tamamen hareketsiz O yüzden ondan taşan bir şey yok gerçek anlam zaten her şey taşmış halde var yani o platinos'un mantığı pilotun sizin odur teorisinin mantığı başka teşekkür ederim Çok teşekkür ederim bu tartışabilir Tabii ki biz
Yorumlar
Yorum Gönder